Kendini sürekli önlem alır halde bulmak.
Etrafındakilerin de kendi istediği şekilde önlem almasını bekliyor olmak.
Önlem alınmadığı takdirde tahammül edememek.
Nefes alamıyormuş gibi olma, kalp çarpıntısı, bayılma hissi, el ayak boşalması vs. gibi bedensel şikâyetler.Dövülmeden ağlama hiçten korkma! Bediüzzaman Said Nursi Hazretleri, Lem’alar eserinde hepimizde musibetlere karşı yetecek sabır olduğunu, ancak geçmiş ve geleceği düşünerek bu sabrı dağıttığımızı söyler. Oysa ‘geçmiş her bir günün musibet ile zahmeti gitmiş, rahatı kalmıştır’. Yine gelecek endişesinin yersizliğini ‘Yarın, öbür gün aç, susuz kalacağım’ diye bugün durmadan su içip ekmek yemeye benzetir ve ders niteliğinde şöyle bir anısını anlatır: “Birinci Harb-i Umumînin birinci senesinde, Erzurum’da mübarek bir zat müthiş bir hastalığa giriftar olmuştu. Yanına gittim. Bana, ‘Yüz gecedir başımı yastığa koyup yatamadım.’ diye acı bir şikâyet etti. Ben çok acıdım. Birden hatırıma geldi ve dedim: ‘Kardeşim, geçmiş sıkıntılı yüz günün, şimdi sürurlu yüz gün hükmündedir. Onları düşünüp şekvâ etme. Onlara bakıp şükret. Gelecek günler ise madem daha gelmemişler; Rabb’in olan Rahmânü’r-Rahîm’in rahmetine itimad edip, dövülmeden ağlama, hiçten korkma, ademe vücut rengi verme. Bu saati düşün. Sendeki sabır kuvveti bu saate kâfi gelir. Divane bir kumandan gibi yapma ki, sol cenah düşman kuvveti onun sağ cenahına iltihak edip ona taze bir kuvvet olduğu halde, sol cenahındaki düşmanın sağ cenahı daha gelmediği vakitte, o tutar, merkez kuvvetini sağa sola dağıtıp, merkezi zayıf bırakıp, düşman ednâ bir kuvvetle merkezi harap eder.’ Sorunlarınızın Daha Sağlıklı Çözümü Adına Profesyonel Danışmanlık Hizmeti (Yüz-yüze veya Online Randevu) Alabilirsiniz.
top of page
Ara
bottom of page
Comments